-
1 uninstructed
adj. talimat verilmemiş, bilgi verilmemiş* * *talimat verilmemiş -
2 незакаленный
su verilmemiş, sertleştirilmemişТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > незакаленный
-
3 unfed
adj. aç, beslenmemiş* * *yemek verilmemiş -
4 uninformed
adj. habersiz, haber verilmemiş, bilgisiz, cahil* * *haberdar edilmemiş -
5 unmarked
adj. işaretsiz, ifadesiz, not verilmemiş* * *imlenmemiş -
6 unannounced
adj. bildirilmemiş, duyurulmamış, haber verilmemiş, habersiz, beklenmedik -
7 unapproved
adj. onaylanmamış, izin verilmemiş -
8 uncovenanted
adj. taahhüt edilmemiş, garanti edilmemiş, söz verilmemiş, söz vermemiş -
9 unfeed
adj. para verilmemiş -
10 unposted
adj. bilgi verilmemiş, haberi olmayan, postalanmamış -
11 unreturned
adj. karşılıksız, cevapsız, geri verilmemiş, yeniden seçilmemiş -
12 untempered
adj. tavlanmamış, su verilmemiş, yatıştırılmamış -
13 unvalued
adj. değer verilmemiş, önemsenmemiş, değeri belirtilmemiş, paha biçilmemiş -
14 unannounced
adj. bildirilmemiş, duyurulmamış, haber verilmemiş, habersiz, beklenmedik -
15 unapproved
adj. onaylanmamış, izin verilmemiş -
16 uncovenanted
adj. taahhüt edilmemiş, garanti edilmemiş, söz verilmemiş, söz vermemiş -
17 unfeed
adj. para verilmemiş -
18 unposted
adj. bilgi verilmemiş, haberi olmayan, postalanmamış -
19 unreturned
adj. karşılıksız, cevapsız, geri verilmemiş, yeniden seçilmemiş -
20 untempered
adj. tavlanmamış, su verilmemiş, yatıştırılmamış
- 1
- 2
См. также в других словарях:
cevapsız — sf. 1) Cevabı verilmemiş, karşılıksız, yanıtsız 2) zf. Cevabı verilmemiş, karşılıksız, yanıtsız olarak Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller cevapsız bırakmak cevapsız kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
önsezi — is. 1) Hiçbir belirti yokken bir şeyin olacağını sezme, içe doğma, hissikablelvuku, basiret, altıncı duyu veya his Bir önsezi benliğini derinden derine yokluyor kuruntusuna kapılmıştı. T. Buğra 2) fel. Temellendirilmeyen duygu, verilmemiş olanın … Çağatay Osmanlı Sözlük
şerbetsiz — sf. 1) Şerbeti olmayan 2) Yılan vb. hayvanların sokmasına karşı şerbeti olmayan 3) Şerbet verilmemiş olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavsız — sf. Tavlanmamış, tav verilmemiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUALLAK — Askıda. Hakkında karar verilmemiş, hallolunmamış. * Havada boşta duran. * Sürüncemede kalmış iş. * Edb: Açık hece, bir vokalle okunan hece. (Bak: Müsned … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUALLEKA — (C.: Muallekat) Askılar. Henüz karar verilmemiş olanlar. * Kocası kaybolan kadın. * İslâmiyet ten evvel Arabların meşhur edib ve şâirlerinin Kâbe duvarına astıkları yazılar ve şiirler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜHMEL — İhmâl edilmiş. Bırakılmış. Kıymet verilmemiş. Bakılmamış. * Mânasız ve boş söz, cümle. Sonraya atılmış. * Boşlanmış. * Edb: Noktasız harf, noktasız harflerle yazılmış olan. * Ebcedde: Noktasız harflerin hesabı ile çıkan tarih … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TE'SİR — Bir şeyde eser ve nişane bırakma. * Vasıfları ve halleri değiştirme. * İşleme, dokuma, iz bırakma. * İçe işleme. * Kederlenme.(Esbaba te sir i hakiki verilmemiş. Vahdet ve celâl öyle ister. Lâkin mülk cihetinde esbab dest i kudrete perde olmuştur … Yeni Lügat Türkçe Sözlük